• Nombre de visites :
  • 2000
  • 8/5/2010
  • Date :

İslamda Mezheplerin Çıkış Sebepleri  4

islam

Beşinci Sebep: Yabancı Kültürlerle Karşılaşma

   Resulü Ekrem (s.a.a)’in vefatından sonra İslamı genişletmek ve yaymak için fetihlere başladılar, has bir temeddün ve kültüre sahip olan milletleri mağlup ettiler. Müslümanlar arasında, yenik düşen milletlerin ilimlerini, sanatlarını, edebiyatlarını.... öğrenmeye alakalı olanlar vardı. İşte bu alaka ve ilgi onları müzakereye, sohbete ve sonrasında da onların kitaplarını Arap Lisanına tercüme etmeye zorlamıştır. Mütefekkir ve düşünürlerin ilmi kavramları, insanların öğrenmeleri ve yararlanmaları için önemli bir değere sahiptir. Allah’u Teala Kur-an-ı Kerimde varlık aleminin sırlarında düşünmeyi akıllıların nişanesi olarak belirtiyor ve şöyle buyuruyor; “Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde akl-ı selim sahipleri için gerçekten açık ibretler vardır. Ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken Allah’ı ananlar (şöyle dua ederler) Rabbimiz, sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tesbih ederiz. Bizi cehennem azabından koru.” [1]

  İnsanların ilim, fen ve düşüncelerine hayatın kilit alanlarında ve ilahi çerçevelerde değer vermek ve bunlardan yararlanmak ve her zaman ve mekanda bilim adamları ve düşünürlerin faydalı sözlerine önem vermek gerekir. Nitekim Kur-an-ı Kerim şöyle buyuruyor;

“Dinleyip de sözün en güzeline uyanları müjdele.” [2]

  İlim ne kadar uzakta olursa da olsun İslam dini onu öğrenmeye büyük bir önem vermiş ve tüm insanlığı bu doğrultuda davet etmiştir. Resulü Ekrem (s.a.a) şöyle buyuruyor; “ilim çinde dahi olsa onu talep ediniz.”

İşte bu esasa göre Müslüman ilim adamları, Mısır, İran ve Suriye topraklarında yaygın olan Yunan ve Rum maariflerini, ilimlerini, öğrenmeye koyuldular. Bunlar, Yunan ilimlerinin hazinesine ulaştıktan sonra o ilimleri Süryani Lisanından Arap Lisanına tercüme etmişlerdir. [3]

isalm

  İran, Rum ve Yunan ilimlerini Arap Lisanına çevirmek Emeviler döneminde başlamış ve Abbasiler döneminde şiddet kazanmıştır. Tarih her ne kadar da Halid b. Yezid b. Muaviyeyi ilk mütercim gösterse de [4] ama gerçeklere göre o ilk mütercim değil de bu işe ilk teşvik eden kişidir. Zira o, kimya ilmine alakası olduğu için, Yunanca ve Kıbti Lisanında olan kimya kitaplarını Mısır alimlerinden Arap Lisanına tercüme etmelerini istemiştir.

Netice de, tıp dalında, mantık, felsefe ve diğer dallarda tercüme olunan kitapların tamamı fayda ve zarar ile içiçeydi. Tercüme hareketi Emeviler ve Abbasiler döneminde hiçbir has kanuna sahip değildi. Tercüme olunan kitapların bazı bölümleri İslamın usulu ile çelişkili ve muhalif olsa bile mütercimler için bir anlam ifade etmiyordu. Çünkü tek hedef Rum, Yunan, Kıpti ve İran ilimlerini Arap Lisanına çevirmekti.

  İlmi ve felsefi metinler o kadar yanlış şeylerle doluydu ki, hatta Mesihi alimleri dahi bu tür kitapların mesihilerden aşağı tabaka da bulunan avam kesiminin eline geçmesine izin vermiyorlardı.

  Celaleddin Siyuti, bizim sözümüzü ispat edecek bir destanı şu şekilde nakletmektedir; Memun, Sisil adında Mesihi bir hakime bir mektup yazarak o şehrin kütüphanesini Bağda’ta intikal ettirmesini istedi. O zamanda o kütüphanede bir çok ilmi ve felsefi kitaplar bulunmaktaydı. Sisil adındaki hakim meseleyi şehrin önde gelenlerine açtı. Onun müşavirlerinden olan mesihi bir alim hakime şöyle dedi; Bir an önce bu kitapları Müslümanların topraklarına gönder. Zira bu kitaplar nereye ve hangi ülkeye giderse, orda ki, halkın akide ve inancını bozar. Hakim bu sebepten dolayı bütün kitapları Memuna göndermiştir. [5]

  Mütercimler, tercümeleri teşvik ve himayet edenler genelde gayri Müslimdiler. Müslümanlardan çok az bir grup bu işe alaka gösteriyorlardı. İslamın ilk asırlarında tıp ilminin mütehassısları ya Mesihi idiler veya da Yahudi idiler. Neticede bu tabipler kendilerine müracaat eden hasta Müslümanların bazılarını gayri İslami inançlarla etkiliyor ve onların kalbine vesvese ve şeklerin yerleşmesine sebep oluyorlardı. Her halukarda ecnebi kültürünün ve kitaplarının Müslümanların arasına yayılması mezhep ve mekteplerin çıkmasına sebep olan etkenlerden bir tanesidir.


[1] - Al-i İmran suresi, 190-191

[2] - Zümer suresi, 17-18

[3] - Kamil-i İbni Esir, c. 5, s. 294

[4] - Fihrist-i İbni Nadim, s. 303

[5] - Usul-u mantık vel Kelam, Celaleddin Siyuti, s. 7-8

İslamda Mezheplerin Çıkış Sebepleri 3

İslamda Mezheplerin Çıkış Sebepleri 2

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)